“Gereksinimlere cevap veren teknolojinin kalıcı olduğu varsayımından yola çıkarak, bilgisayarların öğretim sürecine, öğrencinin öğrenmesine ve internet teknolojilerinin kullanımı ile birlikte sürekli gelişim felsefesine yardımcı olduğunu söylemek zor olsa gerek.” demiştim önceki blog (“Okullarda ve Teknoloji Kullanımı”,2007) yazımda. Neden olarak da teknoloji kullanımının okul iklimi için bir tür “gereksinim” olarak görülmediği yönündeydi. Aradan beş yıl geçti, şimdi ise okul ikliminde teknoloji entegrasyonunun öğrenci doğası gereği artık bir gereksinim olarak netleştiği ancak bunun nasıl gerçekleştirilebileceğiydi tartışılan. 26-28 Şubat’ta İzmir’de Özel Okullar Birliği tarafından gerçekleştirilen sempozyumun da ana tartışma konularından biriydi bu. Teknoloji ile iç içe yetişen bir neslin öğrenme süreçleri de doğal olarak geleneksel metotlardan farklı olması düşünülebilir, düşünülmelidir de…
Yeni neslin öğrenme davranışlarında değişim olduğu son derece açık, peki bu değişikliğe karşılık metot veya araç olarak günümüzün teknolojisi tablet bilgisayarlar çözüm mü? Beş yıl önce bilgisayar destekli öğrenmeden bahsediyorduk, neredeyse tüm okullarda BT sınıfları, sınıflara bilgisayarlar alındı, yazılımlar geliştirildi, öğretmenlere hizmet-içi eğitimler düzenlendi. Bu süreçte öğrenme öngörülebildiği biçimde oluşturulabildi mi ya da “yapılandırılabildi mi”? Herşeyden önce bu süreç bilimsel yöntemlerle geniş kapsamlı olarak ölçme/değerlendirme proseslerinden geçirildi mi? Geçirildiyse de paylaşılmamış olmalı ki herhangi geniş kapsamlı ve güvenilir veriye ulaşılamamış, en azından sempozyumdaki yetkililer ve sunucular böyle belirttiler. Şahsen böyle bir ölçme/değerlendirmeyi farklı sınıflar için geniş kapsamlı olarak yapma fırsatı bulmuştum; sonuçta da bilgisayar destekli öğretmini uyguladığımız öğrencilerde ders/konu bazlı başarı kontrol grubuna göre %35’e yakın değerlerde daha olumluydu. Bu önemli farkın oluşmasında alanla ilgili kuramlar üzerine entegre edilmiş alt işlem başlıkları, uygulama, kontrol ve değerlendirme aşamaları bulunuyordu. Sadece bir bilgisayar yazılımı ve sınıftaki teknolojik cihazların (projeksiyon, laptop, ses sistemi vb) kullanımı konusu değildi. Bu konuları tartıştığımızda takvim 2002’yi gösteriyordu. Türkiye’de ilk defa okullar arasında düzenlenen “Eğitim Teknolojileri” sempozyumunda ise tarih 2006’ydı. Konu; öğretmen eğitimi ve içerik ile de tam olarak ilgili değil, hatta cihazlar öncelikli söz konusu bile değil, konu eğitim yöneticilerinin alana bakış açıları da değil…Fatih projesinde niyet güzel, amacına ulaşabilmesi için proje içeriğinde olmayan bir şeye gereksinim var…Parayla satın alınamayacak bir şey….
http://www.scoop.it/u/egitimteknolojileri
twitter.com/borasinc