Yeni dönemde okul seçiminde öne çıkacak kriterler ve özellikle okul öncesi ve ilkokul öğrencileri için önemli olan yüz yüze eğitimin yeni kodları neler olacak?
OKUL SEÇİMİ VE GELECEĞİN OKULUNA BAKIŞ
Küresel bir salgın dönemi ile birlikte okulların kapanması ve ülke çapında uzaktan eğitim sürecine geçiş sonrası eğitimin rolü hiç bu kadar kritik olmamıştı. Bu dönemde açık ve net olarak görüldü ki geleneksel eğitim sistemi geçerliliğini yitirdi. Genel olarak salgın döneminin başlarında aniden ve belkide kontrolsüzce uygulanan öğretim uygulamalarının bir yıl sonra revize edilerek pedagojik ilkelere daha uygun formatlarda entegre edilmeye başlandığı belirtilebilir. Uzaktan öğretim alanı ile ilgili uzun süredir araştırma yapanların ısrarla vurguladığı yüz yüze ve çevrim içi öğrenmenin kombinasyonu olan “harmanlanmış öğrenme” (Blended-Hybrid Learning) yaklaşımının bu süreçte bazı K12 düzey okullarda yaygın biçimde uygulamaya başlanması da dikkate değer gözlemlerden biri. Harmanlanmış öğrenme entegrasyonunun öğrencilerin öğrenme süreçlerinde eksiklik yaşamamaları adına işlevsel, verimli ve sürdürülebilir bir yöntem olduğu belirtilebilir. Bu zorunlu ani ve hızlı yöntemsel değişiklik ile birlikte okullarda hedeflenen öğrencilere 21.yüzyıl becerilerinin kazandırılabilmesi adına aslında bir “21.yüzyıl eğitim sistemi”ne ihtiyacından yola çıkarak Dördüncü Sanayi Devrimi bağlamında “Eğitim 4.0” kavramının oluşmasına yol açmıştır.
Bu yeni dönemle birlikte okullarda kullanılan eğitim modelleri; çocukları, içinde bulundukları Z jenerasyonu özelliklerini de dikkate alarak, daha kapsayıcı, uyumlu ve üretken bir dünya yaratabilecek becerilerle donatmaya odaklanacağı öngörülebilir. Öğretmenin sadece pasif anlatımla öğrettiği yöntemden farklı olarak öğrencinin aktif biçimde öğrenme sürecine dahil olduğu, ilgi alanlarınını, potansiyelini keşfedebildiği, kendini rahatça ifade edebileceği ortamların oluşturulabildiği, severek ve tutkuyla kendini geliştirebileceği ilgi alanı için keyifle çalışan, üreten, evrensel vatandaşlık bilincinde, gerekli teknoloji ve iletişim becerilerine sahip, kendi öğrenme sorumluluğunu alabilen ve yaşam boyu öğrenebilen bireylerin yetiştirildiği okulların ön plana çıkacağı rahatlıkla söylenebilir.
YENİ DÖNEMDE OKUL SEÇİMİ
“Sanal Ziyaret” Seçeneği
Uzaktan öğretim sürecinde okulların veli ve öğrencileriyle hızlı ve proaktif yaklaşımla etkin iletişimde olması önem kazandı. Okula gelemeyen öğrenciler için çevrim içi platformlar kullanıldı okullarda. Sosyal medyanın okul süreçleriyle senkron kullanımı okul-veli etkileşimini hep canlı tuttu. Sadece akademik boyutuyla değil aynı zamanda karşılaması, soru-cevap bölümü ve tanıtım süreçleri ile iyi planlanmış canlı sanal tanıtım turları, web sitelerinde veya forumlarda yapılan hızlı dönütler okula ilk defa gelen aday veliler için de okul seçiminde belirleyici unsur olacak gibi görünüyor.
Dijital Arşiv
Eğitim ve öğretim sürecini çevrim içi platform üzerinden sürdüren okullar belki de şimdiye kadar hiç olmadığı kadar geniş dijital kaynak oluşturdular. Bu kaynakların büyük bir bölümü okul içinde kullanılan kontrollü senkron veya asenkron platformlarda tutuldu. Kurumsal sosyal medya uygulamalarında yapılan paylaşımlar ve web sitesi belli oranda okul hakkında fikir verici olsa da öğrencilerin öğretmenleriye birlikte kullandıkları platformların genellikle doğrudan öğrenciden gelen dönütleri içermesi açısından daha “samimi” olduğu belirtilebilir. Bu, okulların sınıflarındaki ve koridorlarındaki panolara benzetilebilir. Nitelikli okullar sınıf panolarına yansıttıkları gibi, kullanılan çevrim içi platformlarda da öğrencilerini dahil edecektir.
Uzaktan ve Yüz Yüze A-B Planları
Okulların tümü; akademik, branşlar dahil-hariç ve operasyonel alanları kapsayan kapsamlı bir yeniden açılış planına ve ders programına sahip olmalıdır. Covid-19’un belirsiz ve sürekli değişen dünyasında, okul farklı senaryolar için plan yaptı mı? Operasyonel olarak, okul günü nasıl geçecek? Okulda bir salgın çıkarsa ne tür tıbbi destek var? Okul riski nasıl azaltıyor? Planlarda herhangi bir değişiklik nasıl iletilecek? Tüm bu bilgiler veliler için erişilebilir olmalı ve herhangi bir acil durumda kolayca ulaşabilecek açık bir iletişim kanalı olmalıdır.
Okulun Kapanma ve Açılma Hazırlıkları
Bir okulun pandemi nedeniyle resmi kararlara göre belirlenen ve değişken sürelerde gerçekleşen kapanma ve açılmalara nasıl tepki verdiği size nasıl çalıştığı hakkında çok şey söyleyecektir, bu nedenle öğrencilere zorluklara rağmen mümkün olan en iyi eğitim deneyimini sağlamak için hangi önlemlerin alındığını olabildiğince açıklanmış olmalıdır. Okullar, sahip oldukları kaynaklara göre hizmet sunumunda farklılık gösterebilir, ancak bu aşamada açık iletişim ve proaktif yaklaşım belirleyici olacaktır. Öğrencilerinin psikolojik sağlığını desteklemek için yapılanlar gösterilebilmelidir. Akademik olarak ders planlama, hazırlık ve yıl sonu sınavları hakkında neler yapıldığı, branş derslerinin nasıl uyarlandığı ve Eylül ayında tamamen yeniden açılması her okulun umudu olsa da, uzaktan ve yüz yüze eğitimin harmanlanmış bir modeli çalışıyorsa, okulun denenmiş ve test edilmiş bir formüle sahip olduğuna dair bilgilendirme istenebilir. Ayrıca karşılaştırma yapabilmek amacıyla diğer okullarda çocukları olan arkadaş çevresine de deneyimlerinin neler olduğunu sorulabilir.
Finansal açıdan da okulun böyle durumlardaki uygulamaları sorulabilir. Kullanılmayan servis ve yemek hizmeti ödeme iadeleri ya da mahsuplaşma seçenekleri sunulması belirleyici olabilir.
Pedagojik Yaklaşım
Yüz yüze öğretim ile uzaktan öğretim farklı pedagojik yaklaşımlar gerektirir. Uzaktan öğretim dersini öğretmenin sınıfta anlatır gibi anlatırken canlı platformda kamera yardımı ile yine aynı sürede öğrencilerine aktarıyor olması ve öğrencilerin de sadece dinlemesi eğitim pedagojisine pek uygun değildir. Öğrenciyi, öğrenmeyi merkeze alan okullar ders planlarını, etkinliklerini, projelerini, çalışmalarını, konularını uzaktan öğretim pedagojik ilkelerine uygun hazırlar ve sunarlar. Öğrenciler konuya uygun etkileşimli Web 2.0 araçlarıyla derse aktif olarak katılırlar. Ders programına sadece ana dersler değil aynı zamanda branş dersleri de uygun etkinliklerle dahil edilebilir. Okulun yüz yüze ders programı ile uzaktan öğretim programı arasındaki uygulama farkları sorulabilir. Bir öğrencinin, özellikle okul öncesi ve ilkokul düzeyinde, ekran karşısında bir konuya odaklanarak katılımı, yüz yüze’de olduğundan farklı olduğu göz önünde bulundurularak dersler planlanmalıdır.
Kullanılan teknoloji türü her ne kadar sabit unsurlardan biri olsa da bu süreçte tek başına belirleyici bir etken değildir. Teknoloji kullanımına yaklaşım, öğretim süreçlerine entegrasyonu ve aslında etkin eğitim teknolojileri vizyonu, gelecek ya da yeni dönem eğitim-öğretim süreçlerinin belirleyici parametreleri haline gelmiştir. “İnsan öğrenmesiyle ilgili problemleri analiz etmek, çözüm bulmak, çözümü yönetmek, gerçekleştirmek, değerlendirmek için insanlar, prosedürler, yöntemler, fikirler, araçlar ve organizasyonla uğraşan karmaşık ve bütünleşik bir süreç olan eğitim teknolojisi” yaklaşımında teknoloji öncelikle bir araçtır.
Okul öncesi dönem öğrencilerin uzaktan öğretim deneyimleri pedagojik, psikolojik, sınıf olgunluğu, fiziksel ve iletişimsel açıdan ilkokul ve daha büyük öğrencilere göre daha fazla parametreyi göz önünde bulundurmayı gerektirdiğinden işlevselliği tartışılabilir. Uygulamaya alışma süreleri nispeten daha uzun olsa da seviyelerine uygun etkinlik planlaması ile okul öncesi öğrencilerin de uygulamaya alıştıkları belirtilebilir.
İlkokul 1.sınıf öğrencilerinin yaş gelişimi, okul olgunluğu ve hazırbulunuşluk özellikleri dikkate alınarak okula ilk defa başlamaları nedeniyle doğrudan uzaktan öğretime geçmeden bir süre yüz yüze yapılacak oryantasyon uygulamasının öğrencilerin arkadaşlarını ve öğretmenini tanıması ile alışma sürelerini hızlandırdığı söylenebilir. Ebeveyler uzaktan öğretim sürecinde en az okul öncesinde olduğu kadar en büyük destekçileridir. Bu aşamada velilerle işbirliği planlaması yapmak, sınıf ve rehber öğretmenin de veliye desteğiyle kısa sürede bireysel uygulamalara geçiş sağlanabilir.
2.Sınıf’tan itibaren öğrencilerin ve öğretmenin birbirlerini tanıyor olması uzaktan öğretime geçiş oryantasyon ihtiyacını azaltabilir. Özellikle ilkokul düzeyinde ara sınıflarda okula yeni katılan öğrencilerin uzaktan öğretim öncesi oryantasyonu da 1.sınıflarda olduğu gibi bireysel formatta planlanabilir.
YÜZ YÜZE EĞİTİMİN YENİ KODLARI
Uzaktan öğretime zorunlu ve hızlı geçiş süreci sonrasında bir sonraki dönemi yüz yüze öğretime geçildiği zaman da uygulamanın bundan bir yıl önceki gibi olmayacağı öngörülebilir. Her ne kadar geçiş dönemi de olsa uzaktan öğretimin öğrencilerin öğrenme süreçlerine olumlu katkıları da olduğu söylenebilir. Haftalık ders çizelgesinde öğrencinin ihtiyacına yönelik öğrenci ve öğretmene uygun ek bireysel veya grupla etüt etkinlikleri veya tekrar çalışma seçeneği, etkinliklerin saatlerindeki esneklik, asenkron derslerle öğrencinin ihtiyaç duyduğunda ve istediği zaman ders materyallerine erişebilmesi, kullanabilmesi gibi işlevsel faydalar yüz yüze öğretim sürecine de eklenebilir hatta eklenmeli de.
Yüz yüze ile uzaktan öğretim işleyişinin doğru planlanmış bir “karma öğretim” planlaması ile “öğrencilere ek zaman ve öğrenme olanakları sağlandığında, hemen hemen tüm öğrencilerin okullarda öğretilmek istenen tüm yeni davranışları, kazanımları öğrenebileceği” (Bloom, 1995; Senemoğlu, 1997) belirtilebilir.
“Bugün dün yaptığımız gibi öğretirsek, çocuklarımızın geleceğini çalmış oluruz.” (John Dewey)
Kaynakça
- https://www.independentschoolparent.com/covid19/virtual-choice-choosing-a-school-in-the-slipstream-of-a-pandemic/
- https://www.iesalc.unesco.org/en/wp-content/uploads/2021/03/Makoe-EN.pdf
- https://www.oecd.org/education/2030-project/about/
- https://www.gse.harvard.edu/news/20/12/what-future-education-looks-here