2009 yılında “En İyi Animasyon Filmi” dalında Oskar adayı gösterilen, aynı yıl yirmi ayrı dalda ödül listesinde aday olan ve alanında o yıl on iki ödül alan bir film Kung Fu Panda. Animasyon filmi deyince çocukların eğlenebileceği biri film gibi düşünülebilir. Hafta sonları ailecek gidilip birlikte keyifli zaman geçirerek seyredildikten sonra hatırda pek bir iz bırakmayacak türden filmmiş gibi…
Film, ismi ile de pek dikkate alınacak gibi görünmüyor ilk bakışta. Afişte de şişmanca bir Panda, Kung Fu tekmesi ile poz veriyor, dikkate değer başka bir öğe de yok. Neresinden bakılırsa sıradan bir çocuk filmi gibi…
Herşeyden önce keyifli bir film Kung Fu Panda. Yetişkin bakış açısı ile analiz edildiğinde içeriği pek de ön görüldüğü kadar boş değil sanki. Yaşam felsefesi, eğitim, onur ve saygı kavramları uzakdoğu savaş sanatlarından Kung Fu ile sembolleştirilmiş. IMDB (International Movie Database) web sitesine bakıldığında yüksek bir derecelendirme puanı alan filmin konusunda Panda Po’nun yaşadığı yer olan “Barış Vadisi”nin geleceği için beklenen “Ejder Savaşçı” olarak seçilmesini ancak fiziksel yapı olarak kendisine layık görülen bu görevi yapamayacağını düşünen bir karakterin hikayesi olarak anlatılıyor. Ancak senaryo, ayrıntılara girildiğinde belirgin mesajlar içeren sözler ve örneklerle belki de eğitimde görsel öğelerin kullanımına, rol tabanlı öğrenmeye, yaşayarak öğrenme ve öğrenme stili yöntemlerine örnek oluşturabilecek eşsiz deneyimler sunuyor bence.
Filmin tamamını bu açıdan yorumlamak yerine özellikle izlerken gözlemlediğim ve işin içinde bulunan bir eğitmen olarak filmde görselleştirilen Panda Po’nun eğitimi sırasındaki karşılıklı konuşmaların eğitsel boyutuna değineceğim. Filmde “Korkusuz Beşli” olarak adlandırılan beş ayrı fiziksel özellikte ve seviyedeki karakteri eğiten Usta Şifu’dan, yaşadıkları vadiye huzur getireceğini düşünülerek Usta Ugvey tarafından “Ejder Savaşçı” seçilen, hepsinden farklı olarak daha önce hiç kung fu yapmamış ve fiziksel olarak da kung fu’nun gerektirdiği hareketleri yapmaya çok elverişli bir bedeni olmayan Panda Po’ya kung fu öğretmesi beklenmektedir. Usta Şifu, Panda Po’yu gördüğünde bu özelliklerde birinin kung fu yapamayacağını düşünür, ancak Usta Ugvey, Şifu’nun başka bir seçeneği olmadığını belirtir. Usta Şifu vadinin geleceğini kurtarabilmesi ve yaşadıkları yere barış getirebilmesi için panda’ya kung fu’yu öğretmek zorundadır, ancak nasıl yapacağını bilemez. Usta Şifu kutsal şeftali ağacının yanında Usta Ugvey’e danışır:
Usta Ugvey – “Önce şu kontrol hayalinden vazgeç Şifu. Şu ağaca bak. İstediğim zaman çiçek açmasını sağlayamam ya da zamanından önce meyva vermesini.”
Usta Şifu – “Ama kontrol edilebilecek bir şeyler var. Düşmelerini kontrol edebilirim, tohumu nereye ekeceğimi de. İşte bu hayal değil usta.”
Usta Ugvey – “Evet ama ne yaparsan yap bu tohum şeftali ağacına dönüşecek. Elma ya da portakal isteyebilirsin belki. Ama şeftali olacak.”
Usta Şifu – “Ama şeftali” hedefimize ulaşamayabilir.
Usta Ugvey –“Belki de” ulaşır. Eğer ona yol göstermek istersen, onu eğitmeli ona inanmalısın.”
Usta Şifu – “Ama nasıl?”
Usta Ugvey – “Sadece inanman lazım.”
İstediği cevabı alamayan Usta Şifu Panda Po’nun “Nasıl eğiteceksin beni?” sorularıyla bir kat daha köşeye sıkışmıştır. Yemek yemeği çok seven panda bir gün sarayda yemek ararken normal birinin yapamayacağı beceriler gösterir. Usta Şifu pandayı denemek adına ona odanın en üstündeki sürahide kurabiye olduğunu söyler ve kapının arkasından Pandanın ne yapacağını merakla izler. Panda, kısa sürede yine normal birinin kolayca yapamayacağı bir beceriyle üç metre yukarı odanın en üstündeki rafa çıkar, bu sırada da bacakları kusursuz biçimde iki yana açık rafta oturmakta ve kurabiyeleri yemektedir. Usta Şifu Panda Po’yu yanına alarak Kung Fu’nun doğduğu yer olan Kutsal Gözyaşı Havuzuna götürür. Burada Usta Şifu Panda’ya şöyle der: “Seni diğerlerini eğittiğim gibi eğitmem mümkün değil. Sonunda keşfettim. Sana ulaşmanın yolu, işte bu…” der ve elindeki yemek tabağını gösterir. Bu andan sonra eğitimin her anında hedefe ulaşmak için yemek tabağını kullanır Usta Şifu. Panda eğitiminin sonunda iyi bir kung fu savaşçısıdır artık.
Herkes öğrenebilir ancak herkes aynı şekilde öğrenmez. Herkese uyan bir öğrenme stili yoktur. Dolayısıyla öğretmenin en önemli becerisi öğrencisinin öğrenebileceği en iyi yolu bulup o yolda rehber olmalı ve öğrencisinin ilerleyişini kolaylaştırmalıdır. Bunu yapabilmek içinse öğretmenin de öğrencisi kadar yapabileceğine inanması en önemli adımdır.
Kaynaklar:
“Kung Fu Panda – The Official Movie” : 2008 – IMDB adres : http://www.imdb.com/title/tt0441773/
“Öğrenme Stilleri” : http://www.egitim.aku.edu.tr/ogrenstil.doc