Beynimiz bazı durumlarda bize oyun oynar.

Zihin-Beyin

Hesapladığını, işlediğini, gözlediğini, anlamlandırdığını, düzenlediğini düşünürüz ve güveniriz buna ama aslında hiç de öyle olmaz…mış….

“Beyninizin dalmış olduğu işlerin büyük çoğunluğunun bilincinde değilsinizdir, olmak da istemezsiniz doğrusu; çünkü bunu yapabilseydiniz, beynin tıkır tıkır işleyip giden süreçlerine müdahale etmiş olurdunuz. Çaldığınız piyano parçasını berbat etmek istiyorsanız, parmaklarınıza konsantre olun yeter; soluksuz kalmak istiyorsanız, soluk alıp verme işini düşünün…”

Tenis oyuncularının saatte 100km veya üzerinde hızla gelen topa ellerindeki raketle hem de yön vererek karşılayabilmesi sırasında belli bir süre sonra beynimiz ne kadar devrede diye düşünebiliriz. Malcolm Gladwell “Outliers” (Çizgi Dışındakiler) isimli kitabında bu konuyu 10.000 saat kuramıyla açıklamaya çalışır. “Karmaşık bir görevi mükemmel biçimde yerine getirmenin en az kritik düzeyde bir pratik gerektirdiğine ilişkin fikir, uzmanlık çalışmalarında tekrar tekrar su yüzüne çıkıyor. Hatta araştırmacılar gerçek uzmanlık için sihirli sayının 10 bin saat olduğuna ilişkin inançlarında fikir birliğine varmış durumda.”

“İşler otomatikleştikçe, eylemlerimizin özüne bilinç düzeyinde erişme olanağımız da o ölçüde azalıyor.”

“Sporcular hata yaptıklarında antrenörleri genelde “Biraz kafanı kullan!” diye bağırır. Buradaki ironi, profesyonel sporcuların hedefinin aslında düşünmemek olmasıdır. Binlerce saatlik çalışma ve eğitim yatırımının amacı, mücadele alevlendiği sırada doğru manevraların otomatik biçimde, bilincin katkısı olmaksızın yapılabilmesidir.”

Kaynakça:

  • “Incognito – Beynin Gizli Hayatı”, David Eagleman
  • “Outliers – Çizginin Dışındakiler”, Malcolm Gladwell

By Bora Sinç

Eğitim Teknolojileri danışmanı EdTech Education Technology Eğitim Yönetimi